Aşk, Yepyeni Kalabilen Eski Bir Masaldır. H.HEİNE

6 Ağustos 2011 Cumartesi

Doyumsuzluk

Hayallerimi unutmak üzereyim. Kalbim sevgi dolu benim eğer o kırılırsa sevgilerim her yere dağılacak ve ben bir daha toparlayamayacağım.. Sanırım bundan çok korkuyorum...

Eğer açsanız, karnınız doysun istersiniz. Eğer karnınız her gün doymaya başlamışsa, artık arzu ettiğiniz yemeklerle doymayı istersiniz. Eğer her gün istediğinizi yiyebiliyorsanız, üzerine tatlı da yemek istersiniz... Daha sonra da istediğiniz tatlıyı yemek istersiniz... daha sonra, sonra, sonra...  Demek istediğim insanoğlu fazla doyumsuzdur aslında.

Seni fark etsin istersin... Sadece yanında olsam yeter dersin, olursun da. Sonra beni sevsin dersin, uğraşırsın. Sevdirirsin kendini üstelik. Daha sonra benimle mutlu olsun dersin, olur mutludur aslında. Daha sonra beni sevdiğini açıkça göstersin-herkesin yanında- dersin, o da sevgisini saklamaz artık. Sonra bana aşık olsun dersin- aşk önemlidir - olur da. En çok beni sevsin, hayatında en çok aşık olduğu ben olayım dersin. Aşk deyince aklına yalnızca senin adının gelmesini istersin. O bunu hisseder, hissettirir... Hatta daha önce hiç hissetmediği aşkı, sevgiyi, bağlılığı senle hisseder. Bunu gözlerinden anlarsın, sözlerine güvenirsin...

Ama dahası yoktur. Mutluluktan ötesi yoktur ya da. Aslında en baştan, hiç istemeden yaşansa tüm bu tadına doyulmayan anlar, hiç istenmek zorunda kalmasa mesela, doyumsuz bir nefse bir egoya dönüşmeyecek belki de hiç.

Demek istediğim o ki, tüm bu kalp dolu anlar zamanın akışına bırakmadan, talep edilmeden yaşansa da eskimezdi o tat damaklarda... Eğer hissedilen aşk ya da mutluluksa , -gerçekten ama- sıkılınmaz yaşattığı duygudan. En üst seviyeyi ilk basamakta da yaşatsan, artan şey aşkın dışında mutluluk ve bağlılıkla sonuçlanır :)

Sadece bir düşünce..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder