Aşk, Yepyeni Kalabilen Eski Bir Masaldır. H.HEİNE

29 Nisan 2011 Cuma

Yine yeniden,umutsuzca...

yine başladım yazmaya.. yeni tertemiz yine...

içimdeki duvarlara hergün yenisi ekleniyor.Beynimi de kurtların ele geçirdiğini düşünürsek çürümek üzereyim... İnsanlara olan güvenimi kaybediyorum. Kayıbım belki de zaten. Nedir elden gelen bilmiyorum...

Okadar yalnızım ki.. üç gün önce de böyleydim,hala böyleyim... O halde bu neyin başlangıcı.Nasıl bir başlangıc. Soğuk,uzak,yeni oluşan soru işaretleri,zamirsiz... Sevgiyi anlamak zordur,anlatmak da elbet.. ama hissetmek ya da hissettiğini belli etmek gerekir..

Ne diyeyim o zaman yeterince yalınım..Yalın bırakıldım.Kocaman bir duvarla başbaşayım be boyunu ben bile göremiyorum ki aşma imkanım olsun..

Özlüyorum.. O kadar çok özlüyorum ki o İlk'i.. bakışını,dokunuşunu,çırpınışını... Üzüldüğümde gözümün içine bakan o ilk...Benim için bitmiştir deyip bunun arkasında duran o İlk'i...Beni kaybetmemek için herseyi kaybetmeyi göze alan İlk'i...

Pişt.. sen kimsin,ben kimim,nerdeyiz... Bişey söyleyeyim mi,farkında bile değiliz?

Yabancılaşmak mı bu? hayır.. bence Çağ'ı,ona olan duyguları unutmak,atlamak...Hatılarımızın üzerinden büyük bi yük gemisi geçti ve üzerini örttü sanırım duygularının... Ya da beni ezdi gecti...Sevgi gösterilir,yaşanır,yaşatılır...  Hangi ölümün izlerini bekliyorum ki..Konumun,yermin,yerinin,kendinin ve benim hatta bizin farkına varman dileğiyle...

O sıcaklığı özlüyorum,o sıcak bakışı... Ben donarak değil yanarak ölmeyi seçmiştim. Hangi seçimi yaşıyorum ki?  hergün yeni sorular,sorgular...

alışamayacağız... Çünkü alışamayacaksın,alıştıramayacaksın!