Aşk, Yepyeni Kalabilen Eski Bir Masaldır. H.HEİNE

11 Ekim 2011 Salı

Kayboluş

Düşünmem gereken o kadar çok şey var ki...
Aklımın yetmediği yerde kendimi beklemeye alıyorum adeta.
Ve ben şimdi gamzelerimin yerini sorguluyorum...
Unutuyorum...
Yavaş yavaş, kanatmadan fakat acıtarak...
bütün cümlelerimin hayallerimin sonunda üç noktalar hüküm sürerken;
Artık kendimi parantezin içine hapsediyorum...
Bunu ben yapıyorum.
Bunu ben yapıyorum...
Dalgınım ve daldığım yerden çıkamıyorum.
Çıktığım nefes aldığım yerlerse çok başka,bambaşka.
Kendimi kaybediyorum, kayboluyorum...
Yabancılaşıyorum kendime...
Kendime yabancılaşıyorum...
Bir sürü olmaktan korkuyorum, bir sürü çağla, bir sürü ruh...
Çokum , okadar çokum ki kendi kendimle kendimin dedikodusunu yapabiliyorum..
Sonra anlıyorumki nerde çokluk orda bokluk;
Aslında hiç mi hiç yokum...
Bir-leşmeyi özledim...Bir olmayı, tek olmayı.
 Parçalarımı toparlamayı.
Ben hep dağınıktım, hep darmadağındım..
Odamın içinde eşyalarımın yerleri belli değildi. Bir orda bir burda...
Ama kendimi bu kadar dağıttığımı farkedemeden ben,
Kaybolan parçalarımı arıyorum şimdi yerlerden...
O kadar birsürü ki,
Bulup tamamlayıp toparlayamıyorum işte..
Hem çokum, hem yokum..
Bir sürü parçam var ama eksiğim, tamamlanamıyorum...